Aldatma (zina) nedeniyle boşanma davası; evlilik hayatı devam ederken taraflardan bir tanesinin diğer eşi aldatması Medeni Kanun maddelerine göre aykırı bir davranıştır. Bu davranış sonucunda aile mahkemesinde özel yargılama usullerine dahil olan dava türü olarak bilinmektedir. Kanunlarımıza göre Zina, kişinin eşinin dışında bir kişiyle birlikte olması, cinsel ilişkiye girmesi olarak tanımlanır.
Kanunlarımızda yer alan diğer maddelere göre eşlerden bir tanesinin bir başkasına satılması, dokunması veya öpüşmesi Medeni Kanun’da zina olarak kabul görmemektedir. Sergilenen bu davranışlar haysiyetsiz bir biçimde hayatın idame ettirilmesi olarak tanımlanmaktadır. Bu tanıma göre gerekçeli boşanma davası açılabilmektedir.
Tüm bunların yanı sıra eşlerin bir başkasıyla cinsel ilişkiye girip girmediğini elde edilecek bulgulardan yararlanılarak anlamak mümkündür. Mahkeme makamı bu karineleri de delil olarak kabul edecektir. Bu deliller aynı otel odasında başka bir kişiyle kalmak, bir konutta birlikte bir gece geçirmek gibi şeyler olabilir. Bu içeriğimizi dikkatle okuyarak Aldatma (Zina) Sebebiyle Boşanma Davası hakkında bilgi sahibi olabilirsiniz.
Zina Nedeniyle Boşanma Davasında Mal Paylaşımı
Zina nedeniyle boşanma kararının mahkeme tarafından verilmesinin ardından mal paylaşımının yapılması için 2. bir dava açılabilir. Tüm bunların yanı sıra zina kararı göz önünde bulundurularak mal paylaşımı diğer paylaşımlarda olduğu gibi yarı oranda olmayabilir.
Zina nedeniyle boşanma (aldatma) halinde mahkeme, kusurlu eşin katılma hakkı, kalıntı değer payının adil bir şekilde azaltılmasına veya bu hakkın iptaline karar verebilir. Yani zina halinde hâkim, alacaklara iştirak esasına göre malları eşler arasında yarıdan farklı bir oranda bölüştürme takdirine sahiptir. Örneğin, mal paylaşımında eşini aldatan erkeklerin katılım oranı 1/3, kadınların payı ise 2/3 olarak belirlenebilir. Aslında hâkim, aldatmanın özelliklerine, evliliğin süresine, çocuk olup olmadığına vb. göre karar verebilir. Birçok kriteri göz önünde bulundurarak aldatan adama para, yani mal vermemeye karar verebilir. Medeni Kanun’un bu hükümlerinin uygulanabilmesi için boşanma kararının zinaya dayalı olması gerekir.
Zina sebebiyle verilen boşanma kararları aldatan eşin mal paylaşımında alacağı payın azaltılmasını veya tamamen hak mahrumiyeti verilmesini kapsamaktadır. Bu kapsam sadece ve sadece edinilmiş mallar üzerinde geçerlidir. Diğer mal rejimleri bu kapsamda sayılmamaktadır. Bu mal rejimleri ile alakalı bilgiler için tıklayınız.
Aldatma (Zina) Nedeniyle Boşanma Davası Açma Süresi
Aldatma (Zina) nedeniyle boşanması davası açmak için oluşması gereken bazı şartlara bir üst paragrafta değinmiştir. Şimdi ise zinaya dayalı boşanma davası ile alakalı dava açma süresine değineceğiz. Taraflardan biri aldatırsa, diğer tarafın aldatmanın (zina) öğrenildiği tarihten itibaren 6 ay içinde boşanma davası açma hakkı vardır. Boşanma nedeni sonradan bilinse bile, zina (aldatma) gerekçesiyle boşanma davası açma süresi, aldatmadan 5 yıl sonra zamanaşımına uğrar.
Zinaya göz yumulursa, eşin dava açma hakkı ortadan kalkmaktadır. Bağışlama sözlü veya yazılı olabileceği gibi eşler arasında gösterilen davranışlarla da anlaşılabilir. Örneğin; karısı ona ihanet etse de o eve geldiğinde diğer eş, “ne yaptıysan lütfen eve git” mesajıyla onu affetmiş sayılırdı. Belirtmemiz gerekir ki, 5 yıllık zamanaşımı süresi, yani aldatma nedeniyle boşanma davası açma süresi sona erdikten sonra, adi boşanma davalarında aldatma boşanma nedeni olarak kullanılabilir.
Zina Nedeniyle Boşanma Davası Ne Kadar Sürer
Zina nedeniyle boşanma davası ne kadar sürer cevabını vermek için öncelikle İzmir Boşanma Avukatı ile görüşmeniz gerekmektedir. Bu konu hakkında en net bilgiyi davanız ile ilgili detaylara hâkim olan avukat taraf verecektir. Yargı makamında planlanan boşanma davası süresi 300 gün olarak belirlenmiştir. İzmir en iyi boşanma avukatı aracılığıyla sizler bu süreyi çok daha kısa sürelere çekebilme imkanına sahipsiniz.
Destek alacağınız İzmir Boşanma Avukatı ile bu süre ortalama 5 celsede sona erecektir. Avukatlık hizmeti almadığınız takdirde bu süre taraflar için yaklaşık 8 ile 10 celse süresinde sonuçlanmaktadır.
Aldatıldığımı Öğrendim Tazminat Davası Açabilir Miyim?
Öncelikle şunu belirtmemiz gerekir ki aldatılma durumu sadece eşler arasında geçerli olmaktadır. Gerçekleşen bu olay bir eşin diğer eşe karşı işlediği haksız bir davranıştır. Bu sebeple aldatıldığını fark eden ve boşanan eş kusurlu olan tarafa tazminat davası açma hakkı bulunmaktadır. Tüm bunlarla birlikte aldatılma durumu sadece eşler arasında olacağından 3. bir kişiye boşanma davası açılması mümkün değildir.
Yargıtay tarafından aldatılan eşlerin yalnızca zina nedeniyle üçüncü şahıslardan tazminat talep etme haklarının olmadığına karar verilmiştir. Verilen bu Karara göre, evli bir kişiyle birlikte yaşayan üçüncü bir kişinin eylemleri, karşı tarafa karşı haksız fiil olarak kabul edilemez. Karı koca arasındaki sadakat yükümlülüğü geçerlidir, çünkü medeni hukuk özel olarak üçüncü bir kişinin müşterek sorumluluğunu sağlamaz ve bu nedenle üçüncü bir kişiden zina nedeniyle maddi veya manevi tazminat talep edilemez. Ancak zina durumunda, diğer taraf, bazı sınırlı durumlarda, zinanın birlikte işlendiği üçüncü kişiye karşı manevi tazminat davası açabilir. Üçüncü kişiler aleyhine manevi tazminat davası Yargıtay İBK kararı ile aşağıdaki şekilde belirlenir.
İzmir En iyi Boşanma Avukatı
Boşanma, nafaka gibi işlemlerde istenilen sonucuna ulaşmak için öncelikle bu konularda deneyimli bir avukatlık bürosu ile çalışmanız gerekmektedir. İzmir boşanma avukatı olarak sizlere tüm aşamalarda yardımcı olmak isteriz. Nafaka hesaplanırken göz önünde bulundurulacak taraflarınızı analiz ederek mahkemeye sunuyor ve almanız gereken tüm haklarda yardımcı oluyoruz. Tüm bunların yanı sıra İzmir en iyi boşanma avukatı statüsüne sahip olarak evlilikleriniz ile alakalı hukuki süreçleri mümkün olan en kısa süre içerisinde sonlandırılması için elimizden geleni yapıyoruz.
Henüz yorum yapılmamış, sesinizi aşağıya ekleyin!