Günümüzde özel hayatın gizliliği, dijitalleşmeyle birlikte daha da kırılgan bir hale gelmiştir. Teknolojinin sunduğu kolaylıklar, aynı zamanda bireylerin özel alanlarının ihlal edilmesini de mümkün kılmaktadır.
Artan cep telefonu kullanımı, yaygınlaşan sesli mesajlaşma uygulamaları ve gizli dinleme cihazlarına erişimin kolaylaşmasıyla birlikte, bireylerin konuşmalarının kayıt altına alınması ihtimali de yükselmiştir.
Bu bağlamda, Türk Ceza Kanunu’nun 133. maddesi, kişilerin özel konuşmalarının izinsiz dinlenmesini veya kayda alınmasını açıkça suç olarak tanımlar. İlgili düzenleme, bireylerin mahremiyetini korumayı amaçlayan en temel ceza hukuku normlarından biri hâline gelmiştir.
Konuşmaların Dinlenmesi Suçu Nedir?
TCK 133 maddesi, kişilerin özel konuşmalarının rızaları dışında dinlenmesi, kayda alınması ve/veya ifşa edilmesini cezai yaptırıma bağlamaktadır. Kanunun amacı yalnızca özel hayatın gizliliğini korumakla sınırlı kalmaz; aynı zamanda bireylerin haberleşme özgürlüğünü (örneğin bireylerin telefonla özel görüşmeler yapabilme hakkı) ve kişisel güvenlik duygusunu (kişinin konuşmalarının gizli şekilde dinlenmeyeceğine dair hissiyatı) da teminat altına alır.
Bu madde kapsamında sadece yüksek teknoloji ürünü cihazlarla değil, gündelik hayatta kolayca edinilebilecek ses ve görüntü kayıt ekipmanlarıyla yapılan dinlemeler ve kayıt işlemleri de suç sayılmaktadır.
Hangi Tür Konuşmalar Bu Suç Kapsamına Girer?
TCK 133 kapsamında suç teşkil eden konuşmaların en temel özelliği, kişisel nitelik taşıması ve gizlilik içermesidir. Bu suçun oluşabilmesi için konuşmanın iki veya daha fazla kişi arasında geçmesi ve bu konuşmanın üçüncü şahısların bilgilendirilmesi amacı taşımaması gerekir. Aşağıdaki türde konuşmalar bu kapsamda değerlendirilir:
- Eşler, arkadaşlar, avukat-müvekkil gibi özel ilişkiler çerçevesinde yapılan diyaloglar
- Ev ortamında geçen kişisel konuşmalar
- İş yerinde özel alanlarda gerçekleşen görüşmeler
- Telefonda yapılan gizli nitelikteki görüşmeler
Buna karşılık, kamusal alanda ve genel katılıma açık ortamlarda yapılan, herhangi bir gizlilik iddiası taşımayan konuşmalar genellikle bu suçun dışında tutulur.
Ses veya Görüntü Kaydı Almak Hangi Durumlarda Suç Teşkil Eder?
Bir kişinin izni olmadan sesinin veya görüntüsünün kayda alınması, TCK 133 uyarınca doğrudan suç kapsamına girer. Bu suçun oluşması için gizli kayıt yapılması zorunlu değildir; açık şekilde ve karşı tarafın bilgisi dışında yapılan kayıt işlemleri de cezai sonuç doğurabilir. Suç teşkil eden bazı senaryolar:
- İş görüşmesinde gizlice kayıt yapılması
- Özel bir tartışmanın cep telefonu ile kaydedilmesi
- Kamera ya da mikrofon ile ortam dinlemesi yapılması
- Telefon görüşmesinin rıza olmadan kayda alınması
Kimi durumlarda, kişisel hakları koruma amacıyla alınan kayıtlar da yasal sınırların dışına çıkabilir. Örneğin, bir çalışan iş yerinde maruz kaldığı mobbing durumunu kanıtlamak amacıyla gizli şekilde ses kaydı aldığında, bu kayıt bazı hâllerde mahkemelerce hukuka aykırı delil olarak kabul edilebilir.
Bu tür örneklerde, kayıt alma niyeti hak arama olsa dahi, eylem TCK 133 kapsamında değerlendirilebilir ve suç sayılabilir. Özellikle mahkemece kabul edilebilir bir delil elde etmek amacıyla yapılan kayıtların bile bazı durumlarda suç teşkil edebileceği unutulmamalıdır.
Suçun Unsurları Nelerdir?
TCK 133 kapsamında yer alan konuşmaların dinlenmesi veya kayda alınması suçunun oluşabilmesi için dört temel unsurun bir araya gelmesi gerekir:
- Fiil unsuru: Konuşmanın izinsiz olarak dinlenmesi veya kaydedilmesi.
- Gizlilik unsuru: Söz konusu konuşmanın kamuya açık olmaması, özel bir niteliğe sahip olması.
- Rıza olmaması: Konuşmanın taraflarının kayıt işlemine onay vermemesi.
- Kast unsuru: Suçun bilerek ve isteyerek işlenmesi.
Bu unsurların bir arada bulunması hâlinde, eylem TCK 133 kapsamında cezai yaptırıma tabi tutulur. Kastın bulunmadığı, örneğin sehven yapılan kayıtlar da bazı durumlarda sorumluluğu ortadan kaldırabilir, ancak bu husus yargılamaya göre değişir.
Konuşmaların Hukuka Aykırı Dinlenmesi veya Kayda Alınmasının Cezası Nedir?
TCK 133 maddesi kapsamında, izinsiz şekilde ses veya görüntü kaydı yapan kişiler için 1 yıldan 3 yıla kadar hapis cezası öngörülmektedir. Ancak kayıtların ifşa edilmesi, yani üçüncü kişilerle paylaşılması durumunda bu ceza 2 yıldan 5 yıla kadar yükselmektedir.
Ayrıca, suça konu fiilin internet ortamında veya medya araçları aracılığıyla yayılması, cezanın daha ağır şekilde uygulanmasına neden olur. Bu suç, şikâyete bağlı olarak kovuşturulan suçlardan biri olduğundan, mağdurun savcılığa suç duyurusunda bulunması sürecin başlaması için şarttır.

Nitelikli Haller Nelerdir?
Bazı durumlarda suçun işleniş şekli veya failin konumu, cezanın ağırlaştırılmasına neden olur. TCK 133 maddesinde bu nitelikli haller açık şekilde belirtilmiştir:
- Suçun basın yayın yoluyla işlenmesi (TV, internet, sosyal medya aracılığıyla)
- Kamu görevlisinin görevini kötüye kullanarak kayıt yapması
- Suçun sistematik biçimde veya organize bir şekilde işlenmesi
Bu tür durumlarda mahkeme, ceza miktarını artırma yönünde takdir hakkını kullanabilir. Ayrıca suçun tekrarlanması, failin daha önce benzer suçlardan hüküm giymesi gibi etkenler de cezada ağırlaştırıcı rol oynar.
İş Yerinde Konuşmaların Kayda Alınması Suç Oluşturur mu?
Çalışma ortamında yapılan konuşmalar da özel hayat kapsamına girebilir. Özellikle çalışanların kişisel verilerini, özel konuşmalarını veya sağlık, aile gibi hassas içerikleri barındıran diyalogları kayıt altına almak, suç teşkil edebilir.
TCK 133’e göre, bu tür kayıtlar için de açık rıza gerekir. İş yerinde ses kaydı alınması, mobbing, haksız işten çıkarma gibi durumların delillendirilmesi amacıyla yapılmış olsa bile, kayıt hukuka uygun şekilde alınmamışsa suç kapsamına girebilir. Bu gibi olaylarda kayıtların delil niteliği taşıyıp taşımayacağı, mahkemelerin takdirindedir.
KVKK ve Özel Hayatın Gizliliğiyle Bağlantısı
Konuşmaların izinsiz şekilde kayda alınması, yalnızca ceza hukuku yönüyle değil, veri koruma hukuku yönüyle de önemli sonuçlar doğurur. 6698 sayılı Kişisel Verilerin Korunması Kanunu (KVKK), ses ve görüntü verilerini kişisel veri olarak tanımlar. Dolayısıyla bu tür verilerin, veri sahibinin açık rızası olmadan elde edilmesi ve işlenmesi, KVKK ihlali anlamına gelir.
Bu da idari para cezalarına, veri sorumluları için ağır yaptırımlara ve Kişisel Verileri Koruma Kurulu nezdinde soruşturmalara yol açabilir. Bu nedenle TCK 133 suçu ile KVKK arasındaki bağlantı, her iki hukuki rejim açısından dikkatle değerlendirilmelidir.
Hukuki Destek Almanız Gerekebilir
Konuşmaların izinsiz şekilde dinlenmesi veya kayda alınması gibi bir suçla karşı karşıya kaldığınızda ya da böyle bir iddia ile suçlandığınızda, mutlaka uzman bir avukattan hukuki danışmanlık almanız gerekir.
Ceza hukuku yargılamaları teknik detaylar içerdiğinden, yanlış veya eksik savunmalar ciddi sonuçlar doğurabilir. TCK 133 maddesiyle ilgili delillerin nasıl toplanacağı, hangi koşullarda meşru savunma sayılacağı gibi birçok konuda stratejik hareket edilmesi gerekir.
Bu noktada, ceza hukuku alanındaki deneyimiyle öne çıkan İzmir ceza avukatı Kalemci Hukuk Bürosu, haklarınızı en etkili biçimde savunmanıza yardımcı olabilir. Kalemci Hukuk’un uzman avukat kadrosu, konuşmaların izinsiz kayda alınması ve özel hayatın gizliliği konularında müvekkillerine güvenilir ve kapsamlı hizmet sunmaktadır. Süreci en doğru şekilde yönetebilmek için vakit kaybetmeden hukuki destek almanız önerilir.
Sık Sorulan Sorular
Konuşurken ses kaydı almak suç mu?
Eğer konuşma özel bir ortamda geçiyorsa ve taraflardan biri rıza göstermemişse, konuşurken ses kaydı almak Türk Ceza Kanunu’nun 133. maddesi kapsamında suç teşkil eder. Özel hayatın gizliliğini ihlal eden bu tür kayıtlar, hukuki yaptırımlara tabidir.
Ses kaydı almanın cezası nedir?
TCK 133’e göre, izinsiz ses kaydı almak 1 yıldan 3 yıla kadar hapis cezasıyla cezalandırılır. Eğer bu kayıtlar izinsiz olarak paylaşılır veya ifşa edilirse, ceza 2 yıldan 5 yıla kadar artırılır.
Ses kaydı almak suç mu?
Taraflardan birinin açık rızası olmadan yapılan ses kaydı, bu madde kapsamında suç olarak değerlendirilir. Yalnızca kamuya açık konuşmalarda ve tarafların bilgisi dâhilindeki kayıtlarda bu durum istisna oluşturabilir.
Yasa dışı dinleme cezası nedir?
İzinsiz şekilde yapılan dinlemeler de TCK 133 kapsamına girer ve en az 1 yıl hapis cezası öngörülür. Eğer dinleme faaliyeti sırasında kişisel veriler toplanmış ve yayılmışsa, ceza artırılarak uygulanabilir.
Telefon konuşmasını başkasına dinletmek suç mu?
Taraflardan birinin rızası olmaksızın yapılan kayıtların üçüncü kişilere dinletilmesi, hem özel hayatın gizliliğini ihlal eder hem de TCK 133 anlamında ifşa suçu oluşturabilir. Bu eylem, yargı sürecinde ciddi sonuçlar doğurabilir.
Telefon konuşmasını kayda almak suç mu?
Eğer bir kişi telefon görüşmesini karşı tarafın açık izni olmadan kaydederse, bu eylem Türk Ceza Kanunu’nun 133. maddesi kapsamında suç sayılır. Alınan kaydın delil niteliği taşıyıp taşımadığı, yalnızca mahkemenin takdirindedir.